Bir ürünü tercih etme nedenlerimiz nelerdir diye soracak olursak aşağıda belirtilen başlıklar altında toplamak mümkündür :
1- Ürünün fiyatı
2- Ürünün adet/gramaj durumu
3- Ürünün ambalajı
4- Ürünün içeriği
5- Ürüne duyulan ihtiyaç
6- Kullanım kolaylığı
7- Ürünün duyu organlarına hitap etmesi (tat, koku,ses gibi)

Ürünün fiyatının rakiplerine göre daha ucuz olması tercih için ciddi bir nedendir. Zaman içinde toplumda gelir seviyeleri farklı sınıflar oluşunca ucuz olması tek başına tercih sebebi olma gücünü azalttı. Hatta bazı ürünlerin fiyatının daha yüksek olması kalite ve tüketici grubu ile ilişkili hale geldi.
Ürünün adet ve gramaj durumu da satın alma tercihini etkileyen bir faktör olarak öne çıkmaktadır. Kolayca bozulmayacak bakliyat deterjan gibi ürünlerde daha ağır ürünler tercih edilirken, bozulma riski yüksek olanlarda daha küçük gramajlar tercih sebebi olmaktadır. Ancak neredeyse tüm markaların farklı gramajları olan paketleri mevcut olduğu için gramaj belirleyici olmaktan uzaklaşmıştır.
Ürünün ambalajı konusu pek çok tüketici tarafından önem verilen bir nokta haline gelmiştir. Ürünün bozulmadan kalabileceği ambalajlar sağlık ve hijyen gibi sebeplerle daha da önem kazanmıştır. Hatta ambalajın daha sonra günlük yaşamda kullanılabilir olması dahi tercihleri etkileyen bir durumdur. Taşımada gerek ağırlık gerekse sağlamlık yönünden plastik ambalajlar üretici ve satıcı tarafından tercih edilirken cam ambalajın daha sağlıklı olduğu algısı tüketici davranışlarını etkilemektedir.
Ürünün içeriği konusu da son yıllarda tüketici tercihlerine yansımaktadır. Özellikle anneler bu konuda daha seçici davranmaktadır. Ürünün doğal olması, koruyucu ve renklendirici içermemesi, kanserojen madde ihtiva etmemesi gibi konular reklam kampanyalarında özelikle vurgulanmaktadır. Ürünün maliyetini artıran bu etkenler aynı zamanda ürün için tercih sebebi olabilmektedir.
Ürüne duyulan ihtiyaç klasik ekonomilerde başlıca tercih sebebi iken artık neredeyse tüm ürünlerin muadillerinin bulunması bu algıyı yıkmıştır. Bir alışverişe çıktığınızda aslında ihtiyaçlarınız belli olmasına rağmen alış veriş dönüşünde hiç ihtiyacınız olmayan pek çok ürünü de satın almaktasınız. Örneğin bize özgü olan ve cezvede pişirilen Türk Kahvesi artık makinede otomatik olarak pişmektedir.
Kullanım kolaylığı modern dünyada artık ürünler için ciddi bir tercih sebebi olmaktadır. Dondurulmuş gıdalar bu duruma en güzel örnektir. Marketin soğuk rafından aldığınız dondurulmuş ürünü evde çok kısa zamanda hazırlama imkanı önemli bir tercih sebebidir.
Klasik olarak pazardan aldığınız bir ürünün tazeliği, tadı ve kokusu o ürünü seçmemize yardımcı olurken artık aynı ürün markette ambalajın ve ışıklandırmanın altında bulunmaktadır. Ünlü bir hazır kahve reklamında kahvenin kokusunun muhafaza edildiğini reklam kampanyasında vurgulanmaktadır.
Yukarıda sayılan tüm etkenlerde tabi ki tercihi belirleyen ana unsur ürünün markasıdır. Başarılı markalar yukarıda sayılan etkenlerin bir ya da birkaçını etkin bir şekilde kullanarak tüketici, üzerinde kalite ve markaya bağlılık algısı oluşturmaktadır. Marka tüketici ile arasında doğru bir bağ kurduğu anda satış rakamları artmaktadır. Ancak kurduğu bağı daha da güçlendirmek ve yeni bağlı müşteriler kazanmak zorunda olan marka artık üretimden çok reklam pazarlama ve ar-ge çalışmalarına bütçe ayırmak zorundadır. Ayırdığı bu bütçeyi efektif bir şekilde kullanamaz ise marka kısa zamanda gücünü yitirebilir. Bu nedenle artık firmalarda satış ,pazarlama birimlerinin dışında marka birimleri de oluşturulmaktadır. Daimon Patent olarak firmalara marka danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.
Zirveye çıkmak zor olsa da zirve de kalmak daha zordur.